Çocuğunuz yaşıtlarından ziyade kendinden yaşça çok küçük çocuklar gibi mi konuşuyor? Onun dediklerini takip etmekte zorlanıyor musunuz? Ona verilen talimatları kavramakta güçlük mü çekiyor?

Paniğe kapılmayın! Sizi bilgilendirmek için ben buradayım.

Konuşma güçlüğünü anlatmanın en iyi yolunun örnekler vermek olduğunu düşünüyorum. Aşağıdaki örnekler dil konusunda karşılaşılabilecek farklı güçlükleri yansıtıyorlar.

  • Geç konuşmaya başlamak: Geç konuşan her çocukta konuşma bozukluğu olduğunu söyleyemeyiz. Bu çocukların bir kısmı hiç desteğe ihtiyaç duymadan yaşıtlarına yetişirler. Fakat, bir kısım geç konuşan çocukta bu bir konuşma dili güçlüğü belirtisi olabilir.
  • Hecelemekte güçlük çekmek: Türk çocuklarının kelimeleri heceleme konusunda ne kadar başarılı olduğunu oynadıkları oyunlardan (ör. o piti piti karemela sepeti) veya sinirlendikleri zaman kelimeleri heceleyerek yavaş yavaş konuşma şekillerinden (ör. ‘is-te-mi-yo-rum!’) anlaşılmaktadır. Fakat konuşma güçlüğü çeken bir çocuk heceleme konusunda zorlanabilir. Mesela ‘istemiyorum’ kelimesini ‘is-te-mi-yo-rum’ yerine ‘ist-e-miy-or-um’ gibi hecelerine ayırabilir.
  • Kelimeleri veya deyimleri yanlış anlamda kullanmak: Mesela konuşma güçlüğü çeken bir çocuk biri ‘kafam şişti’ deyince o kişi başını bir yere vurduğu için kafasında şişik var olarak anlayabilir.
  • Kelimelerin ekleri eksik veya yanlış kullanmak: Mesela konuşma güçlüğü çeken bir çocuk ‘Ben okul gitmeyi seviyorsun’ diyebilir.
  • Uzun cümleler kurmaktan kaçınmak: Mesela konuşma güçlüğü çeken bir çocuk ‘Benim kırmızılı mavili papağanım ‘Günaydın’ diyor.’ gibi bir cümle yerine ‘Benim bir papağanım var. Mavi ve kırmızı renklerinde. ‘Günaydın’ diyor.’ gibi kısa kısa cümleler şeklinde konuşabilir.
  • Hatalı cümleler kurmak: Mesela konuşma güçlüğü çeken bir çocuk ‘Mavi tokayı takmış’ demek yerine ‘Tokayı mavi takmış’ diyebilir.
  • Kendini etkili bir biçimde ifade edememek: Böyle bir durumda çocuk konuşurken konudan konuya atlayıp sadede gelemiyor, konuyu bir yere bağlayamıyor olabilir.

Konuşma dili güçlükleri hakkında yazmakta zorlandığımı kabul edebilirim. Telaffuz sorunları veya kekemelik gibi durumlar hakkında yazmak çok daha kolay. Çünkü bu durumları fark etmek daha kolay. O yüzden zaten benim dediğimi daha rahat anlayacaksınızdır. Ayrıca, fark etmesi daha kolay olduğu için akademisyenlerin tercih ettiği araştırma alanlarıdırlar. Konuşma dili güçlükleri ise neredeyse bir hayalet. Orada ama görmesi çok zor. Konuşma dili güçlüğü çeken kişilerin dedikleri genelde anlaşıldığı için konuşma dillerindeki sorunlar günlük hayatta göze batmıyor. Kaza veya hastalık gibi bir dış etkenden kaynaklanmayan bu tür güçlükleri kimin yaşayacağı öngörülemez. Birçok konuşma dili güçlüğü yaşayan çocuğa hiç bir zaman tanı koyulmuyor. Bu çocuklar okulda sorun yaşadıklarında veya yaşıtlarıyla anlaşamadıklarında onlarda davranış sorunları olduğu sanılabiliyor. Dil becerileri, okul hayatı deneyiminin temelini oluşturur. Öğretmeni dinlemek, söylediklerini yapabilmek için çocuğun uygun dil becerisine sahip olması gerekiyor. Okulda dersleri anlayabilmenin ve ödevleri yapabilmenin yanı sıra arkadaş edinmek gibi sosyal alanlar da dil becerisine dayanıyor. Bu yüzden günlük hayatta göze batmayan hafif sorunlar bile bu çocukların okul hayatlarını oldukça zorlaştırıyor.

Peki, böyle hayalet gibi bir güçlükle nasıl baş edebilirsiniz? Elbette, farkındalığınızı arttırarak! Aşağıda normal dil gelişimi üzerine sizlere bilgi vereceğim. Bunları göz önünde tutarak çocuğunuzun dil gelişimini takip edin. Eğer çocuğunuz okulda bir sorun yaşıyorsa veya aşırı derecede zorlanıyorsa bunun altında ne yattığını anlamaya çalışın. Eskiden okulda başarılı olmayan çocuklara ‘tembel’ gibi lakaplar takılırdı. Artık eğitime bakış açısı değişti. ‘Tembel’ çocuk yoktur, ihtiyacı olan desteği alamayan çocuk vardır.

Eğer çocuğunuzun konuşma dilinde güçlük yaşadığını düşünüyorsanız, bir konuşma terapistine danışın!

1 yaşına kadar beklenen gelişim süreci aşağıda verilmiştir (Roth ve Worthington’ın kitabından alınmıştır). Bu beklentiler evrenseldir ve Türk çocuklarına özgü değildir.

0-2 aylık:        Belli bir neden olmadan ağlama ve öksürmek; geğirmek ve iç geçirmek gibi istem dışı sesler çıkarma

2-4 aylık:        Memnuniyetini seslerle belirtme; ünlü harfleri (ör. ‘a’, ‘e’, ‘u’) veya bu harflere benzeyen sesleri çıkarma

4-6 aylık:        Gülücük sesleri çıkarma; ağız organlarını kullanarak değişik sesler çıkarma (ör. homurtu, dilini şaklatmak, şapırtı); bir ünsüz ve bir ünlü harften oluşan heceler (ör. ‘ba’, ‘oh’) söyleme

6-8 aylık:        bir ünsüz ve bir ünlü harften oluşan aynı heceyi tekrar etme (ör. ‘dadada’)

8-10 aylık:      birbirinden farklı heceleri birleştirme (ör. ‘bodaya’)

10-12 aylık:    uydurma kelimelerle sanki gerçekten konuşuyormuşçasına doğru tonlamayla konuşma; uydurduğu bir kelimeyi hep aynı anlamda kullanma (ör. Kucağa alınmak istediğinde ‘na’ demek)

3 yaşından önce çocuklarda konuşma geriliği tanısı koymak çok zordur çünkü çocuklar hayatlarının ilk senelerinde dil edinimi konusunda çok geniş farklılıklar göstermektedir. Ben sizlere genel bir fikriniz olması için 1 yaşında, 2 yaşında ve 3 yaşında olan çocukların ortalama bildikleri kelime sayılarını vereceğim*. Peki, bu bildikleri kelimeleri nasıl kullanıyorlar? İlk başta çocuklar tek kelimelik cümleler kurarken, 2 yaşına yaklaştıkça bildikleri kelimeleri  birleştirip iki kelimelik cümleler (ör. ‘Abla geldi’ veya ‘Süt ver’) kurabilmektedirler. 3 yaşındaki çocuklar üç, dört kelimelik cümleler kurmaya başlarlar. Ayrıca, dili kullanma amaçları artar. Önceleri genelde istekte bulunmak için konuşan çocuklar artık soru sormak gibi daha farklı amaçlar için de konuşmaya başlarlar.

1 yaşında:       0 ile 14 kelime arasında

2 yaşında:       103 ile 422 kelime arasında

3 yaşında:       532 ile 702 kelime arasında

Bu yaşlardaki çocukların dil gelişimine destek olmak için yapabileceğiniz çok basit teknikler bulunmaktadır. Sizler için bu tekniklerden bazılarını aşağıda örnekleriyle sıraladım. Bu teknikler Gillam, Marquardt ve Martin’in kitabından alınmıştır. Bu teknikler özellikle çocuğunuzla oynarken kullanıldığında onların dil gelişimini destekleme konusunda çok etkili olacaktır.

Kendinle konuşma:     Yaptıklarınız, gördükleriniz ve hissettikleriniz hakkında konuşun. Mesela, çocuğunuz masada otururken yemek yapıyorsanız ‘Nerede bu domatesler. Buradalarmış. Tam üç tane domatesimiz varmış. Ne kadar da kırmızılarmış. Bize sadece iki tane gerekiyor. Şimdi bunları küp küp keseyim.’ gibi kendi kendinize konuşabilirsiniz. Kendi kendinize konuşurken çocuğunuzla göz teması kurmak ve elinizdekileri ona göstermek gibi davranışlarla çocuğunuzu konuşmanın içine dahil edin. Bu teknik daha tam konuşmaya başlamamış çocuklar için çok faydalıdır.

Tarif etme:                   Çocuğunuzun yaptıkları, gördükleri ve hissettikleri hakkında konuşun. Mesela, çocuğunuzu yıkarken ‘Suyumuz ılıkmış. Ördeği mi yüzdürüyorsun? Ay, suyun altına daldı. Şimdi de baloncukları patlatıyorsun.’ gibi tabirlerde bulunabilirsiniz. Bu teknik daha tam konuşmaya başlamamış çocuklar için çok yararlı olacaktır.

Tamamlama:                Çocuğunuzun dediklerini düzgün cümle olarak tekrarlayın. Mesela, çocuğunuz ablası muz yerken ‘Abba mu ye’ diyorsa siz de ‘Abla muz yiyor’ diyebilirsiniz.

Genişletme:                  Çocuğunuz söylediklerine yeni bir bilgi ekleyip tekrar edin. Mesela, çocuğunuz ablası muz babası elma yerken ‘Abba mu baba emma’ diyorsa siz de ‘Abla muz yiyor ve baba elma yiyor. Ben de portakal yiyorum.’ diyebilirsiniz.

Yeniden düzenleme:   Çocuğunuzun dediklerini biraz değiştirip tekrar edin. Mesela, çocuğunuz ablası muz yerken ‘Abba mu ye’ diyorsa siz de ‘Abla muz mu yiyor?’ diye onun dediğini soru olarak tekrarlayabilirsiniz.

Yoğurma:                     Çocuğunuzun dediklerini düzelterek tekrarlayın ve sonra parçalarına bölüp parçaları farklı şekillerde birleştirerek tekrar söyleyin. Mesela, çocuğunuz ablası muz yerken ‘Abba mu ye’ diyorsa siz de ‘Abla muz yiyor. Muz yiyor. Muz ye ablası. Abla muz yiyor.’ diyebilirsiniz.

Çocukların kelime dağarcıkları ve kelimeleri öğrenme yaşları üzerine yapılan çalışmalardaki (Keklik, 2009; Deniz 2012) kelime listelerinden esinlenerek sizlere okul öncesi çocukların bilmesi gereken bir kelime listesi hazırladım. Bu listedeki kelimeleri konularına göre organize edilmiştir. Çocuğunuz okula başlayana kadar bu kelimelerin çoğunu öğrenmiş olacaktır. Ama eğer isterseniz çocuğunuzla bu kelimeleri içeren çalışmalar yapıp onun okula başlamadan önce bu kelimeleri öğrendiğinden emin olabilirsiniz.

* Bu sayılar Acarlar ve diğerlerinin (2009) verileri üzerinden Frank ve diğerleri (2016) tarafından hesaplanmıştır.

Roth, F. P., & Worthington, C. K. (2015). Treatment resource manual for speech language pathology. Nelson Education.

Frank, M. C., Braginsky, M., Yurovsky, D., & Marchman, V. A. (2016). Wordbank: An open repository for developmental vocabulary data. Journal of Child Language. doi: 10.1017/S0305000916000209. Data downloaded on 28/4/20

Acarlar, F., Aksu-Koç, A., Küntay, A.C., Maviş, İ., Sofu, H., Topbaş, S., Turan, F. (2009). Adapting MB-CDI to Turkish: The first phase. In S. Ay, Ö. Aydın., İ. Ergenç, S. Gökmen, S. İşsever, and D. Peçenel (Eds.) Essays on Turkish linguistics: Proceedings of the 14th International Conference on Turkish Linguistics, August 6-8, 2008. Harrassowitz Verlag: Wiesbaden, Germany.

Gillam, Ronald Bradley, Thomas P. Marquardt, Frederick N. Martin (2010) Communication Sciences and Disorders: From Science to Clinical Practice. Sudbury: Jones and Bartlett Learning.

Keklik, S. (2009). On Bir Yaşına Kadar Çocukta Dil Edinimi. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.

Deniz, R. (2012). Kelime kazanım yaşını belirlemek amacıyla 12 yaş çocuklarının yetişkinlerle karşılaştırılması (Master’s thesis, Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü).

Çocukların dil becerileri okul yıllarında hızla gelişme gösterecektir. Dil becerilerine göz attığımızda görüyoruz ki kurdukları cümleler git gide daha karmaşık ve ilginç bir hale bürünüyor. Mesela, bol sıfatlı birleşik cümleler kuruyorlar. Dil becerilerini geniş çapta incelediğimizde ise kendilerini daha etkili bir biçimde ifade etmeye başladıklarını görüyoruz. Mesela, bir hikaye anlattıklarında artık hikayenin giriş, gelişme ve sonuç bölümleri oluyor. 9 yaşına geldiklerinde 10 kelimeden oluşan cümleler kurup kendilerini akıcı bir şekilde ifade edebilirler. Tekerleme ve bilmece gibi dil oyunlarından zevk alırlar. Benzetme ve deyim gibi üstü kapalı tabirleri kullanabilirler. Ayrıca, kelime dağarcıkları hızla büyümeye devam eder. Aynı zamanda bildikleri kelimeler hakkındaki bilgileri de derinleşir.

Çocukların kelime dağarcıkları ve kelimeleri öğrenme yaşları üzerine yapılan çalışmalardaki (Keklik, 2009; Deniz 2012) kelime listelerinden esinlenerek sizlere (ilk ve orta) okul çağındaki çocukların bilmesi beklenen kelimeler için bir liste hazırladım. Kelimeler ilgili oldukları konulara göre ayrılmıştır. Çocuğunuz bu kelimelerin çoğunu kendi kendine öğrenecektir ama eğer gerekiyorsa çocuğunuzla bu kelimeleri içeren çalışmalar yapıp onun kelime dağarcığını pekiştirebilirsiniz.

Bu yaştaki konuşma dili güçlüğü çeken çocuklarla üzerinde çalışılması gereken bazı noktalar şunlardır:

– Bildikleri kelime sayısını arttırma

– Kelimeler hakkındaki bilgilerini derinleştirme

– Benzetme ve deyim gibi üstü kapalı tabirleri daha iyi anlama ve kullanma

– Çeşitli ekleri (ör. -lık gibi yapım ekleri veya -yor gibi fiil çekim ekleri) daha verimli kullanma

– Daha komplike cümleler kullanma

– Kendini daha etkili ve planlı ifade etme (ör. Konudan konuya atlamadan konuşmalarını sağlama)

Okul yaşındaki çocuklar için çeşitli konuşma dili çalışmaları Kaynaklar sayfalarında bulunmaktadır.

Keklik, S. (2009). On Bir Yaşına Kadar Çocukta Dil Edinimi. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.

Deniz, R. (2012). Kelime kazanım yaşını belirlemek amacıyla 12 yaş çocuklarının yetişkinlerle karşılaştırılması (Master’s thesis, Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü).

  1. »
  2. Uzmanlık Alanları
  3. »
  4. Gelişimsel Dil Güçlükleri
  5. »
  6. Konuşma Dili Güçlükleri